Yeni Keşfet Algoritması Ne Anlatıyor?
Son zamanlarda Instagram içerik üreticileri ve markalar arasında sıkça konuşulan bir konu var: “Etkileşimler düştü, keşfete çıkamıyoruz!”
Peki gerçekten Instagram’ın algoritması değişti mi? Yoksa içerik tüketim alışkanlıkları mı evrildi? Bu yazıda, Instagram Keşfet algoritmasındaki değişimleri, bu değişimlerin dijital pazarlamaya etkisini ve markaların nasıl aksiyon alması gerektiğini ele alıyoruz.
Etkileşimlerde Düşüş: Algoritma mı, Kullanıcı Davranışı mı?
2024’ün sonlarından itibaren pek çok içerik üretici, Reels ve postlarının daha az kişiye ulaştığını dile getiriyor.
Bunun birkaç sebebi olabilir:
- Instagram, kullanıcıya özel içerik kalitesini artırmak için algoritmasını sıkılaştırmış durumda.
- TikTok’taki dikey içerik akışı modeline benzer şekilde, kullanıcılar artık daha seçici davranıyor.
- Reels içerikleri artık Keşfet’te değil, doğrudan Reels sekmesinde daha çok ağırlık kazanıyor.
Keşfet Sayfası Neye Göre Şekilleniyor?
Instagram, Keşfet algoritmasında artık sadece “ne izleniyor?” değil, “ne kadar izleniyor, kim ne zaman izliyor ve nerede etkileşim kuruyor?” gibi birçok kriteri değerlendiriyor.
- İzlenme süresi: Sadece görüntülenmek değil, içeriğin baştan sona izlenmesi daha değerli.
- Kaydetme – Paylaşma oranı: Beğeniden çok paylaşım ve kayıt artık daha belirleyici.
- İçeriğin açıklama ve hashtag optimizasyonu: Alakasız veya aşırı kullanılan etiketler içeriği düşürebiliyor.
- Aynı içeriğin farklı hesaplarda paylaşılması artık algoritma açısından negatif puan getirebiliyor.
Markalar ve Üreticiler Ne Yapmalı?
Yeni algoritma karşısında içerik üreticilerin ve markaların daha bilinçli içerik stratejileri uygulaması gerekiyor.
1. İçerik kalitesini artırın, sıklığı değil.
Az ama öz paylaşım yaparak izlenme süresi ve kaydetme oranını yükseltin.
2. Story & DM Etkileşimini İhmal Etmeyin.
Artık algoritma sadece gönderiye değil, hesabın tüm “etkileşim haritasına” bakıyor.
3. Niş içerik üretin.
Her konuda içerik değil, belirli bir temada derinleşmiş içerikler daha fazla öne çıkıyor.
4. Görsel alt metinlerini (alt text) optimize edin.
Instagram, erişilebilirlik için bu alanı değerlendiriyor ve SEO gibi çalışabiliyor.
5. Yeniden paylaşılabilir içerikler üretin.
Paylaşımı teşvik eden bilgiler, ipuçları ya da infografikler daha çok etkileşim alıyor.
Peki Ya Gelecek?
Instagram’ın algoritması artık sadece görüntülenme değil, “anlamlı etkileşim” peşinde. İçerik üreticileri ve markaların, estetikten çok hikâye ve fayda odağına geçmesi gerekiyor.
Kısacası: Kaliteli içerik > Çok içerik
Instagram değişiyor, ama değişime ayak uyduran markalar her zaman öne geçiyor.
Etkileşim azalıyor diye vazgeçmek yerine, algoritmanın nabzını tutarak strateji geliştirmek gerekiyor.
